MTMD Dergi | Sayı: 2 | Nisan-Mayıs-Haziran'2018
için çamurdan kap kacak ve su tesisatı künkleri üretmişler. 19. yüzyıl sonlarında Endüstri Devrimi’nin etkisiyle ve İngiltere’de ortaya çıkan Art & Crafts hareketi sanat ve zanaatkarlara farklı bir bakış açısı getirmiş, seramik endüstrisi ve sanatı açısından büyük gelişmelere ve yeniliklere yol açmıştır. Günümüzde bilgisayar çiplerinden, makine parçalarına, uçak donanımlarından uzay araçlarının kaplamalarına kadar birçok alanda ileri teknoloji seramikler kullanılmaktadır. Yeni kuşak sanatçılar işlevsel olandan çıkıp estetik ürünler ve heykellere yönelmişlerdir. Seramik çalışmak demek; dünyayı anlamak, algılamak ve gelmiş geçmiş tüm medeniyetleri öğrenmek demektir. Seramik sanatı ile; bakmayı, baktığınızı görmeyi ve anlamayı öğrenirsiniz. Kendinizi ifade etmenin konuşmaktan daha etkili bir yolu olduğunu fark edersiniz. Seramik öyle bir dünyadır ki, her noktasını öğrenmeye bir ömür yetmez. Çok çeşitli seramik çamurları, çok sayıda biçimlendirme, sırlama ve pişirme tekniği vardır. Her çamur, her sır farklı sıcaklıklarda pişirilir. Bu alanda çalıştıkça çamur ve sırların kimyasal yapısını öğrenmeniz, hatta kendinize has karışımlar bulmanız, sizi diğerlerinden öne çıkarır. Hayal gücünüz tekniğinizle birleşirse sizi güzel noktalara taşır. Bu sanatın özellikle mühendislik eğitimi almış insanlar için harika bir alan olduğunu düşünüyorum. Seramik sanatında da tıpkı mühendislikte olduğu gibi önce yapacağınız objeyi hayal eder, tasarlarsınız, çizersiniz, sonra gerekli malzeme ve ekipmanları temin eder ve başlarsınız üretmeye. Ancak seramik, mühendislik gibi net ve tam sonuçlar vermeyebilir. Çok fazla değişken vardır. Çalıştığınız ortamın sıcaklığı, kullandığınız çamurun kimyasal yapısı ve kıvamı, kurutma süreleri, malzeme uyumu bile ürünü etkiler. Bazen çamur sizi dinlemez, istediğiniz şekli almaz, tekrar tekrar denersiniz. Bazen sürdüğünüz sır istediğiniz rengi vermez, bazen de ürününüz fırından çatlak ya da kırık çıkar. Bu sanatla ilgilenmeye başladıysanız birçok zorlukla karşılaşacağınızı göze almalısınız. Süreçler uzundur. Bir örnekle süreci şöyle anlatabilirim. Kâğıt üstünde planladığınız ürünü yapabilmek için çamuru elle ya da diğer tekniklerle şekillendirirsiniz. Ürünün şekillendirme aşaması tamamlandığında yavaş kurumaya bırakırsınız. Ardından bisküvi pişirimi dediğimiz metodla, yaklaşık 950- 1000 °C civarında pişer. Fırından çıkan ürün sırlanır, kurutulur ve yaklaşık 1030-1050 °C’de (kullandığınız sırın etiketinde kaç derecede pişmesi gerekiyorsa) tekrar pişirilir. Bu en klasik örneklerden biridir. Tabii farklı pişirme tekniklerinde farklı malzemeler, farklı fırınlar ve sıcaklık dereceleri kullanılır. En basit ürün dahi 15-20 günden önce bitmez. Seramik Sanatı bu alanda çalışanlara düşünmeyi, araştırmayı, sabretmeyi ve asla vazgeçmemeyi de öğretir. Kaleme almış olduğum bu yazıyı okuyan mühendis arkadaşlarımın, içlerinde gizli kalmış sanatçı ruhlarını uyandırmak için, bir ışık yakmış olmayı diliyorum. Bilimle sanat, mantıkla hayal gücü arasında denge geliştirir. Denge de yaşamın sürekliliği, insanların mutluluğu için çok önemlidir. Büyük kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk’ün bilim ve sanatla ilgili sözlerini tekrar hatırlayalım. “Bir millet ki resim yapamaz, bir millet ki heykel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki, o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur.” 65 E-DERGİ • SAYI 2 sanat
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy OTEzMQ==