MTMD Dergi | Sayı: 3 | Temmuz-Ağustos-Eylül'2018
öncelikle. Hediye için isteyeceğim paraya ilkokul öğretmeni emeklisi babamın da verebileceği cevabı az çok tahmin etmem zor değildi. Aklıma mahallenin çamuru geldi. Ve ilk heykele benzeyen heykelimi yaptım küçük odamda. Annemin ilk günlerdeki çamur ve tozdan şikayetleri, heykelim birşeylere benzemeye başladıkça azaldı. Güzel bir heykel olmuştu. Doğum gününde hediye ederken içim içime sığmıyordu böyle bir şeyi becerebildiğim için. Hiç kuşkum yoktu ki o da eve kapanıp doğum gününe yetiştirmek için onbeş gün uyumadığım bu heykeli görünce beni daha çok sevip mutluluktan uçacaktı. Uçmadı. Anladım ki çamura şekil verebilmekle duygulara verebilmek başka şeylermiş... Öylece başladım. Çok aralar verdim ama hiç bırakmadım. Herhangi bir eğitim aldınız mı bu konuda? Bununla övünmediğimi baştan söyleyerek yanıt vermek istiyorum; “hayır”. Daha çok kendi kendimi yonttum dersem havalı bir sanatçı yanıtı da vermiş olurum. Estetik ve sanat felsefesi üzerine okumalar yaparak ve elimden geldiğince galeri ve sergileri kaçırmayarak kendimi biledim. Malzeme ve teknik konusunda ise mesleğim gereği çok zorlanmadım sayılır. Kendime ait teknikler bile geliştirdim hatta. Ama “eğitim şart”. Bilgiye ulaşımın bunca kolay olduğu günümüzde fazla da zorlanmıyor insan aradığını bulmak konusunda. 53 E-DERGİ • SAYI 3 sanat
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy OTEzMQ==